13 Temmuz 2009 Pazartesi

Arılar ve Yeğenlerim


Ana arısını ayırdığımız kovanda yeni ana arımız çıkmış ne kadar baksakta göremedik şimdilik.


Kapalı yavrulu bir çerçeve çıkan yavruların yerine bal basmaya başlamış arılar.

Boyasız bir kovanımız vardı bu hafta yaptığım bir ruşet kovana aktardım arılarını.İyikide aktarmışım kovanı kaldırdık altından kocaman bir kurbağa çıktı.Bizim arıları yiye yiye şişimiş iyice.







Mustafa abinin arıları çoğu katta.




Arıları baktıktan sonra tereyağlı uzuyan yumurtalı peynir, çayla iyi gidiyor.Ben,babam,Mustafa abi,diğer abinin ismini unuttum kendisi ile ilk kez görüştük.Çok eski arıcıymış benim arılar diyor beş çerçeveyi geçmez bu sene arıları dağda bıraktık böyle oldu.100 üstünde kovanım var diyor kestane çiçeğini hiç takmıyorlar.Çalçileği,ılhamur,ham taflan,ve diğer çiçekler bunlar için önemli.Bir de karşımız daki dağlara baktıkca iç geçiriyor biz buraların kıymetini bilememişiz zamanında ne ormanlar vardı ılhamur ağaçları vardı hep kestik.





Kestaneler açmaya devam ediyor.




Bir kekik çeşiti yeni açmakta arılar tarafından ziyaret edilmekte.







Bu çiçeklerin adını bilmiyorum her yer nerdeyse bu çiçekten arılarda çok konuyor.



Üç arkadaş ortak bal sağma makinası aldık inşallah balımızda olurda bir şeye yarar.



Kalite kontrol yapılıyor Gökhan, arkadaşımız pek beğenmedi kendisinin şimdilik arısı yok bizle kafa buluyor.


Yeğenlerimin yanına gittiğimde ben arabada oturuyorum tabi onlarda beni yanlız bırakmıyorlar.İkiside araba hastası.



Buyük yeğenim Alperen bu haftam çoğunlukla yeğenlerele geçti.





Ufaklık Fatih çok ciddi adam pek kolay gülmez




Arıların yanın geldi bizle hangi balı beğendi derseniz halkalar daki balları ağzının tadını biliyor kerata.





Küçüklerin banyo keyfi şimdi yıkanmayı çok seviyorlar daha doğrusu bunlar yüzüyorlar.