30 Mayıs 2009 Cumartesi

arılara ilk ziyaretimiz


Sis dağlarında kar kalmadaı artık.Bu gün hava çok sıcaktı gerçekten benim arılar aşağıdaki vadide ama arılar bu kara avuya kadar çıkmışlar.



Kahraman dere ağaçlandırma projesi diyolar ama ortada doğru dürüs bir şey göremiyorum artık kahraman dere ve kırmızı benekli alabalılarda kalmadı.Biz insan oğlu her şeyi ne çabuk yok ediyoruz.Sonrada vaybe bu derede ne alabalık vardı veya ne ağaçlar vardı diye iç geçiriyoruz.





Bu günüm arıların yanında geçirmek için yollara koyulduk 26 km ama yolların bozok olmasından dolayı 1 saat de zor varıyoruz.Arıları gece getirmiştik çevreyi görmek nasip olmamıştı bu gün görmeye gittik.



Yabani taflanlar mis gibi kokuyolar kimi yerde geçmiş kimi yeni açmakta.


Çok mahsum aklından neler geçiyor kimbilir.Büyük şehirlerdeki akranlarının imkanlarının hiç birine sahip değil.Biz gelirken bacak bacak üstüne atmıştı yaklaşınca indirdi utandı heraldeki bende bu pozu kaçırdım.


Beşiktaşlı bir oğlak bende resimledim.Her şeyin küçüğü sevimli oluyor.



Güzelim derelerimiz yok oluyor bu vadi üstünde üç tane hidro elektirik santrali yapıyolar.Bu da deredeki çok az sayıda olan kırmızı renkli alabalıkların sonu oluyor tabiki.




Benim arıların bulunduğu Kahraman köyüne az kaldı özlemişim arılarımı.Yollardan döne döne yükseliyoruz.Aslında manzara çok güzel ama dijital makina olmadan telefonla çekilen resimlerin kalitesi bu kadar oluyor.Yollar çok berbat.

Musatafa abinin zayıf kalan 8 kovanı benim kovanlarla yan yana. Üstlerine notlar yazmış kimi şerbetlencek ilğinç geldi bana.



Üsteki arıların çoğu kata çıkmış.Arıları iyi toparlamış.



Arıların üstünden gözüken vadi arılara çok yakın ılhamur ağacıda çok sayıda.Her çeşit bitkiyi bulmak mümkün.



Arıcılığa nasıl başladığını anlatıyor benim gibi bir kovanla başlamış şimdi 25 ütünde kovanı var. Emrah diyor eski arıcılara bir şey soruyorsun adam bir şey anlatmak istemiyor ne hikmetse millet bildiğinide saklıyor.Ya Emrah ne yapsın diyorum internet olmasa bu güzelim zevkten mahrum olurduk heralde.


Benim arılarım sondaki dört kovan birinin katını götürmeden atmıştım diğerinide cuma günü Mustafa abi tarafından atılmış. Arılarımın olduğu yer çok güzel benim içinde arılar içinde iyi oldu.



Kahraman köyü eski okulu şimdi köy namına dernek gibi bir şey olmuş.Babam da keyifler yerinde arıcılığıda öğrenmeye başladı yavaş yavaş.


Benim arıların yantarafında bir arılık bu gibi çok sayıda arılık mevcut köy ve vadi içinde.İnsanlar başka ne yapsınki buralar daki insanlarımız çok fakir önceden orman varmış şimdi oda yok geçim zor tv ahkem kesenlerin gelip bu insanları görmesini isterdim sadece burası için değil çoğu orman köylerimiz aynı durumda.

28 Mayıs 2009 Perşembe

arıları naklettik en sonunda


Fazla kovanım olmadığından eğer oğul atarsa buna girsin ağaç tepelerinde uğraşmayalım diye tuzak olarak Veci abinin gönderdiği karakovanı kümesin üstüne yerleştirdim.Ben bakıyorum uzaktan Mustafa abi bu nedir diye inceliyo.Yaklaştım bu ne güzelya nerden aldın bunu dedi tabi durumu anlattık.



Musatafa abi,bizim köyden 26km rakım 836 Kahraman köyünden arıları bizim köy de kışladı.Bu gün öğle üstü geldi benim arıları baktı.İçlerindeki en zayıf arıyı beğendi nedeni ise arının renginin siyah oluşundan.Sarı arı mı yoksa arın siyah arımı muhabbeti aldı başını gidiyor.İşin garip yanı ise daha hiç arısı olmayanlar bile hemen bir arı mevzusu geçse soruyorlar sarı arımı,siyahmı uyuz oluyorum bu soruya arıcılıkla alakası olanlar sorsa bir şey demicem.



Ve marangoz arkadaş geldi diyor mustafa abi bu kovanın biraz daha büyüğünden yapcaksın usta olurmu olur diye anlaşılıyor.


Gündüz arıların içeri girmesini beklerken eldeki mumları takmaya yardım ettiler bana babamla beraber.






Yardımlaşmak çok güzel hemencek bitiyor işler.Ben telleri çekiyorum Mustafa abi geriyor sonrada mumları takıyoruz.Mumlara aklı karıştı dedi bu mum nası dedim bu mum sıcak mum muş bende bilmiyor dum internetteki arkadaşlara sordum bana bunu önerdiler.Mumları çok beğendi daha önce hiç görmedim bende bundan bitane deneeceğim bakalım soğuk mumla arasındaki fark olucakmı.Bu arada ben internetdeki okuduklarımı anlatıyorum Mustafa abi şaşırıyor diyorum abi ana arı üretiyomusun yok nasıl olcakki şöyle şöyle diyorum aklına yatıyor kendisi ana değişceği zaman kafasını koparıyomuş kovandakinin tamam.Edme diyo şu ana arı üretme işini öğrenelim eğer olursa ben saf kafkas üretirim olabilir diyorum.Bazı değerli arkadaşların çok kulakkalrı çınlamıştır.Burda milet diyo bildiğinide söylemiyo arıya bizim hiç bi şey öğrenme imkanımız yok senin sayende diyo inaşşalh abzı şeyleri öğreniriz diyo bende elimden geleni yapmaya çalışırım diyorum muhabbet devam ediyor.
Arıların ağızları kapandı akşam ezanından sonra yolculuk başladı.Benim 4 arı ve Mustafa abinin üç arıyı koyduk arabaya arkadaşlarla yola çıktık dijital makinam kırıldığı için telefonlada gece resim çekmem imkanasız resimleyemedim ama eğlenceli yolculuk oldu.




Köye vardığımızda benim arıları düz bir yere indirdik ve biraz sakinleşip ağızlarının açılması için muhtarlık binasında konakladık biraz çay molası anlıcanız.Muhabbet arıcılık üstüne devam ediyor.




Kütük kovan merakı buradada sürüyor Kızıl ağaçtan yapılıcak olan bir kovana son ince ayarları yapılcak.





İlk önce ağacı iki parçaya bölmüşler sonrada içlerini keserle oymuşlar.




Parçalanmış halleri ince işleri için arabaya konulup Necati arkadaşımzın marongoz hanesine geldi kütükler.Arı götürdüğümüz yer çok güzel tabiyatı dijital makinam geldiği zaman gündüz gittiğimde resimleryip yayınlarım

22 Mayıs 2009 Cuma

Anmasak yol da kalıcakmış...




Yol kenraındaki bir akasya durdum arabayla baya bir izledim hiç arı göremedim.Arılar için biraz dahamı açmalı yoksa arılar bahçe çiçeklerinemi gidiyor ne anlamadım bununda.



Bizim evin karşı yamacında derekenarın daki akasya ağaçları.Bir hafta ancak oldu açalı.


Hemen evin önündeki akasya ağacı balkondan takip ediyorum ama hiç arı göremiyorum acaba yeni açtığındanmı ne anlamadım gitti.
Kütükkovan oldu metrobüs içini petekli çıtalarla doldurdum ve beslemeye devam ettim.Bir ara ana arıyı da görmek nasip oldu.İki çerçeve yavru ve altı çerçeveyi sarıyordu mevcut.Görenler şaşırıyor bizim metrobusü.



Metrobusun ilk başlardaki hali.


Eski bir kovanı kütükkovana göre kestim ve ekledim.Tabi bu fikir Rizeli arıcı Salih abinin fikriydi nede olsa Rizeli düşüncesi çok hoşuma gitti.Ama ben kovanı ayırmaya fırsat bulamadım.






Bloğların birinde görmüştüm çıkan oğul yükseğe konmasın diye su tutuyorlardı.Bende bu görevi anneme verdim.Biz geçkaldık heraldeki yine çıktık armut ağacına.Yinede fazla yükseğe konmadı.
Sabah dış kapı açıktı bende civcivlerle ilgileniyordum.Birden bir ses kulağıma geldi dedim ne oluyoruz dolumu yağmurmu bir bakayım etraf arı dolu.



Tabi acemi olunca telefon desteği almak gerek bu oğulu başka bir kütükkovana koyucaktımki telefondaki ses yok koyma normal kovana al ilerde ana arılarını bundan çoğaltırsın.Bizde arı bakanının dediklerini dinledik normal kovana oğulumuzu aktardık.Geçen akşam soruyordu arı bakanı ne oldu Emrah oğul felan yokmu millet oğul topluyor diye bende abi şuanda öyle bir yaramazlık yok dedim.Anmasak yolda kalıcakmış kütükkovan ilk oğulu verdi hadi gözümüz aydın.Benim gördüğüm ilk oğulmu bilmiyorum geçen senede saat 9 ile 10,00 arası çıkmıştı tam bizim evde olduğumuz saat.


Yeni arıcı arkadaşım Necati,kendisi bir kaç defa daha oğul almış serbet verdiyo hemen girsin kovan,ben diyorum hızlıca silkele yok diyo şerbet ver arılar kaldı iki arada inat adam illa dediğini yapıcak.İşin şakası bir yana bana her zaman yardımların dolayı çok teşkkür ediyorum kendisine.Allah herkese böyle bir arkadaş nasip etsin.En sonun da oğulu silkeleyerek yerine yerleştirdik.



Hey mubarek sanki kiraz salkımı gibi oğul almak baya zevkli ve heyacanlı oluyormuş bee.Dün öyle üsten bir bakmıştım kütüğe ek den hiç çıta çekmemiştim arıda hep örtü bezine yumak olmuştu halnuki içerde boş ham petekler vardı.Oğul vermez diyorduk ama yine oğula kaçtı.

Ara,dan bir saat geçti dedim ana arıyı bir göreyim nerde görmek mümkün değil arı salkım içinde içerdeki fazla mumları aldım ve kapadım.Beş çerçeveye yakın arısı var metrobusden birde kapalı yavrulu çerçeve aldım.Çerçevelerin hepsine baktım ekde hiç günlük yumurta göremedim ana memeside umarım kütüğün içinde vardır.

6 Mayıs 2009 Çarşamba

ARILAR ÇOŞTU....!





Kaç gündür hava yağışlı gidiyordu bu gün öğle den sonra güneş biraz yüzünü gösterir gibi oldu.Arılarda fırsattan istifade kendilerini dışarı attılar.Benim şansımdanmı ne bu sene havaların fazla yağışlı gitmesinden arılar fazla bir gelişme gösteremedi.Bu da 12 ay boyunca 1 ay iple çeken arıcıların moralini bozuyor benim gibi husran.