21 Nisan 2009 Salı

Arkadaşlarada Bu Hastalığı Bulaştırdık.




Arı hastalığı Necati ve Alaattin kardeşimize,de bulaştı en sonunda şimdi hazır balı yiyorlar.Bizim köyden 20 km yukarıdaki bir amcamızdan arı almaya gittik.





Yeni aldığımız arının arılı yavrulu bir çerçevesi.







Buda yeni aldığımız arının ana arısı.





Bahçedeki yerini aldı yeni kovanımız sabah sabah bakalım ne alemde dedik indik yanına hava yeni ısınmaya başladı.Kovanın yerini belirleme uçuşuna başladılar.

Necati arkadaşmız, balcı Mustafa amca ile arılıkta.Arıları yeni kovanlara aktardılar artık havanın sogumasını ve arıların içeri girmesini bekliyoruz.



Musatafa amcanın evinin yanındaki bir arılığı bunun gibi daha iki tane arılığı var.





Kimi çerçeveleri çıkarmış arılara temizletiyormuş.Oğul çıkıyormu diyorum ben pek arıların aynında olmuyorum çıkanda kıbleye doğru gidiyor.Bir defasın,da evdekiler teneke çalarak giden oğul evin üstündeki kovana almıştı nerdeyse kovan dolmuştu.





Mustafa amca 86 yaşında kaç yıldır arıcılıkla uğraşıyorsun diyoruz 80 yıl olmuş demekki 6 yaşında başlamış.Babasınında arıları varmış babadan arıcı.İkisinin de kuağı az işidiyor kafam ağrıdı valla bir birine bağrarak ancak anlaşıyolar biz varmıyız yokmuyuz evde belli değil.Bir soru oldumu ben Necatiye soruyorum oda Mustafa amcaya ancak iletişim kurabiliyoruz.Mustafa amca balın tadına baktırıyorki bi daha gelsinler arı almaya diye.Yiyin yiyin diyo.




Kafa kafaya verdiler arıdan başladılar avdan devam ettiler.Musatafa amca eski avcılardan altı, yedi sene önce beraber ava gitmiştik bir çok kez ozaman soruyordu bana zaar ( av köpeği) sesi varmı geliyomu kulak az işidiyordu ama avdanda geri kalmıyodu.Mustafa amcanın evine daha önce gelmiştik ozaman arı ile alakamız yoktu varsa yoksa av köpeği peşindeydik. Şimdi hanımım vefaat etmiş oğlu yanında oda diyor gidicem İstanbula çoluk çocuk orada arılara daha bakamıyoruz.Babam bana da güvenmiyor iyi bakamıcağımı sanıyo illa kendisi yapıcak.Daha önce Erzincana ve yaylaya gitmişler hiç memnun değiller.







Arıları beklerken Musatfa amca ve kasketli oğlu Süleymen abi bizi evlerine davet etti.Çay ve bal ikram ettiler.Ben bir çatal aldım gerisini Abidin abi götürdü kendisi eski otobüs kaptanı bir ara Rusya da çalışmıştı.Şimdi emekli oldu.




Bu ilk arılığı oradaki arıyı bizim götürdüğümüz kovana aktarıyolar.Musatafa amcaya soruyorum devamlı evde oda bıkmadan usanmadan anlatıyor.İlk varro çıktığında diyo ben ziraat koştum hemen bana ilaç verdiler geldim kütüklere yaptım ozaman kütük kovan çoktu sabah bir baktım avuç avuç böcek sonra başka köylerede ilaç yapmaya gittim.Ben duman yaparken millet bana gülüyodu o sene herkesin arısı öldü tek benimki ölmedi.Hele diyo komşu köyde birinin kütüklerine yaptım adamın arısı ölmeyince adam bana dolu dolu üç teneke bal vermişti.




Arıları gayet uysal ve sakin arıyı açmadan diyor bir duman vericeksin.Şimdi siyah arı,sarı arı modası çıktı arı aldığımızı duyan soruyo siyahmı arı,yoksa sarımı.



Alaattin,abimiz Güney Doğu gazimiz benim gibi tavukları vardı şimdi arısıda oldu.Arıyı getirdiğimiz sabah soruyo telefonda Emrah bu arıların kanadın da bir şey var abi dedim sakın ayağında olmasın gülüştük biraz.





Necati arkadaşımız Mustafa amcadan arının inceliklerini öğreniyor.Arıyı diyo üşütmüceksin iğne ucu kadar bir delik olsa olmaz.Bal sağma sezonu bittimi arıyı ikiye bölüceksin diyorum bölmesen yok diyo olmaz.Ozaman arı kendi kendini kırıyor kışa gireceğinden nufusunu azaltıyor.Bu zamana kadar iki kez kek üç çuval şeker yedirdim arıya diyor.




En son vedalaşırken nasihatı da vermeyi unutmuyor.Beni dinlen diyor evdeki hanımınıza çok kötüde olsa iyi bakın o olmadan olmuyor.Her şeyin değerini kaybedince anlıyoruz biz.Musatafa amca şimdi yanlız arıdanda vaz geçemiyor ama artık bakmada bakamıyor.Hiç diyrum dışarıdan ana arı veya arı aldınmı yok diyo ben babadan arıcıyım.

17 Nisan 2009 Cuma

HAVA AZ ISINDI KIZLAR KIMILDADI


Kuzune,de invet şerbet yaptık arılara vermeye hazır.Hava düzelirse şerbetlemeye devam.











Arıları izlerken nerden geldiyse geldi elime kondu beni çek diyor sanki bana bu arada polenle gelip yere düşen arılarda oluyordu yorgunluktan heralde.




Havalar bir tür
lü düzelmedi gitti bütün arıcılar memnun değil bu durumdan sordugum kadar.Bende o kadar beslememe rağmen fazla bir ilerleme göremiyorum.Bu gün güneş biraz yüzünü gösterdiyse,de hava yinede soğuktu arılarda alıştıki havaların yağmurlu ve soğuk geçmesine az cık güneşi kaçırmayalım dediler.Güzel polen taşıdılar ilkindi vaktine kadar.

14 Nisan 2009 Salı

Bu gün hava çok güzeldi arılara bakma fırsatım oldu



Polen gelişi ve arıların çalışması çok güzeldi izlemek bir harika oluyor güzel havalarda arıları.

Yükünü almış gidiyo kütüğe doğru resimdeki polenli arı.



Bu kovan en zayıf arılarımdan biri üç çıta ikisi yavrulu biri ballı.Bir ham petek verdim sonrada her gün şurupladım neredeyse bir hafta boyunca gücü olmadığından şişiremediler demekki peteği.Bende ham peteği alıp şişmiş bir boş petek verdim en dış çerçevenin içine.



Kapalı yavrulu arılı bir çerçeve .



Ben kovanların üstüne örtü tahtası ve üsten şurupluk kullanıyorum.Nedense bu arıda şurupluğunaltına petek örüyor şişmemiş ham petek varken kovanda bunu anlayamadım.şimdi içten şurupluk ve çuval kullanıyorum örtü için.



Buda diğer arım beş çıta üç çıtası kapalı yavrulu,bir çıtası yeni verdiğim ham peteği şişirmişler ve ana yavruyu basmış her yerine bende onu en baştan ikinci çıta yaptım.yerine bir ham petek daha verdim.Şimdi dört çıta yavrulu bir çıta ballı biride ham petek.





Üç çıta olan arılı kovanımdaki ana arının görünüşü geziniyordu.Yumurta atmaya yermi arıyo ne en dış peteğin önüne bir şişmiş boş petek vermiştim bakalım yumurta atıcakmı.





Kütüğün açtıkğımızdaki vaziyet bu serbet koyduğumuz kabı aldık.Hey maşallah ne güzel gözüküyor inci gibiler.





Biraz duman verince arılar iç taraf doğru ilerlemeye başladılar.




Şerbet verdiğimiz kabı aldık şerbet kabının geldiği yere mumu örememişlerkaptan dolayı.

Geldiğinden beri iki kez daha şerbet verdi iyice sona geldiler artık şerbet işi tamam.Şimdi burdan arkaya ayrı bir kap yapsak her ney se arılar petek örmeye devam etse ve sonrada balla dolsa bizde kabı alsak olmazmı.




Tarife göre teli çıkartık camı taktık bir gün dışarda beklettikki silikon kokusu arıları rahatsız etmesin.






Sonra araya naylon koyup şarzlı matkapla vidaları sıkıştırdık hepsi bu kadar.







Cam,dan içeri deki durumu takip edebiliriz.Makinanın filaşını açmıştım biraz daha parlak çıkmış bi,daha,ki sefere daha iyi görüntü alırız.


Sonhali istersen geç karşısına izle arılar çalışmaya devam ediyolar.Yerden biraz daha yükseğe kaldırıcam bunu bir ara biraz alçak kalıyor bana eğilip bakmak zor oluyor kapak kapalıyken.Üstüne paspas örtüyorum camdan içeri ışık vurmasın denildi yoksa arılar oradan dışarı çıkmaya çaışıyolarmış.Çok zevkli oldu benim için birde bu kütüğün iki üç benden büyüğünü ben yaptırmıştım şimdi düşünüyorum da acaba onuda bunun yanına arılı olarak koydumu nasıl olur.Süper olur bence.





10 Nisan 2009 Cuma

Kütüğün Son Durumu Ve Yeni Evleri hazır


Geçtiğimiz hafta gece telefonum çaldı açtığımda telefondaki Erzincanlı arıcı Vecdi abimizile tanışma şerefine eriştim.Kendisiyle ilk konuşmarağmen kendisiniz çok sıcak kanlı insancıl biri oldu anladım.Bizim kütük kovanın atacağı oğulun evini hazırladım kargoya verdiğini bildirdi bu gün öğle üzeri kargodan tel geldi ve gittik karakovanla,ana arı yetiştirme kovanlarımızı aldık.Kendisine bu güzel hediyelerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.





Çift girişli ana arı yetiştirma kovanı istenilse ortadan ikiye bölünerek çift ana arı yetiştirile bilir.


Şimdi üç ana arı yetiştirme kovanlarımız birde karakovanımız var.Görenler soruyor senin bu kadar arınmı var ne yapacaksın diye kim bilir berki olur.Artık kütükkovandan çıkan oğulları bunlara doldururuz daha iyi gelişirler.



Geçen seneden taktığım mumlar pek yapışmamıştı çıtalara bende araba aküsünden çektiğim iki kablo ile biraz yapıştırmak istedim iyide oluyor ama benim mumlar biraz esnek olmuşlar kırıla biliyolar.





Mahallenin afacanı benden meraklı bakıyo inceliyor birde poz veriyor.



Bu 28, kütüğün ana vatanından geldi ana arısı çalışması gayet iyi.Nedense ben resim çekiceğim zaman azalıyor arılar.Neden adının 28 olduğuna gelince Bunun ana arısıda bizim memleketten gitme ondan dolayı Ali abi adıı 28 koymuş bazan soruyor 28 ne alemde diye bende gebzeli koydum durum gayet iyi.








Meşhur kütüğümüz yağmurla bereketle geldi.Geldiğinden beri yağıyordu yakından inceleme fırsatım olmadı bu gun yağmurdurdu fırsattan istifade biraz bakayım dedim.


















Ne çabukta alışmışlar yerlerine değilmi.Polen taşımaya başlamışlar.

































Bundan sonra kütüğün son durumlarını buradan takibe devam ediceğiz.Şuan da hali vakti gayet iyi çalışmaya devam bir oluyorki polenli gelenlerin sayısı artıyor.









Yol kenarında rasladığım bir çiçek topluluğu.



















Sarı bir çiçek arılarda ziyaret ediyor polen bakımından zengin heralde.










Arıların yan tarafındaki bahçede sarı çiçeklerden çok fazla var.

















Bu resimleri yayınlar ken güneş yüzünü biraz daha göstermeye başladı hayırlısı ile bir düzelse havalar.